sevgili günlük herkesin bir hikayesi var.
bugün yeni bir şey farkettim.daha doğrusu bildiğim bir şeyi iliklerime kadar hissettim
olayın iskeleti:yoğun bakımda cıngar çıkararak yatmakta olan bir gözü kör kadının kızı ihtiyacını gidermek için gelir ama bütün uyarılara rağmen bir türlü çıkmak istemez. yatağın arkasına saklanır üstelik.(hasta bypass öncesi koroner yoğun bakımda, LAD total tıkalı, ameliyat için ailesinin onamı bekleniyor)
hemşirenin gördüğü:bu insanlar ne kadar anlayışsız bir şeyi de bir kez söyleyince yapın arkadaş.bir de saklanmalar bilmem neler bin türlü numara kocaman kadın ayıptır.bir şey değil diğer hastaları kontamine edecek
hasta:acaba ne olacak bana, neden burada tek başıma yatıyorum, yapacak bir şey de yok, kimse de yüzüme bakıp iki kelam etmiyo, bu da mı gelecekti başıma, küçük abdestimi kendi başıma yaparken yatak kirleniyo iğreniyorum, hiç olmazsa kızımın gelmesine izin verseler
oğlu:annem orda çok sıkılıyo.kimse de ilgilenmiyomuş çalışanlardan. ya komşu gibi yatak yarası olur da bi daha ameliyat olmak zorunda kalırsa. acaba para mı vermek gerekir. ceplerine biraz para sıkıştırsak daha iyi ilgilenirler mi?
kız(45 yaşında, hiç evlenmemiş): bütün hayatımı annemle geçirdim. babam bizi bıraktı gitti, bir sürü zorluğa rağmen hayatımıza devam ettik. annem gençliğinde zaten bir sürü sıkıntılar yaşadı. ahir ömründe rahat edecekken şimdi de bunla uğraşıyor. o kadar zor bi hayatı oldu ki artık hiç üzülmemeli.bu sıkıntılı zamanda ne yanında durup ona hizmet etmeme, teselli etmeme müsade ediyolar, ne kendileri ilgileniyolar.vesveseleniyor, darlanıyor.saklanıyorum yatağın kenarına beni fark etmesinler biraz daha yanında kalayım diye, hemen farkediyolar.ya ona bir şey olursa ben tek başıma ne yaparım. tutunacak tek dalım oydu.kardeşlerim ailelerini kurdu benim ailem annem. n'olur ona bi şey olmasın.
bu kız bugün göğsümde ağladı günlük.ve muhtemelen ben o hemşire olsam ben de öyle düşünürdüm. empati zor zanaat